Rohingya Hakları Aktivistinden Uluslararası Topluma Çağrı: "Cezasızlıklara Son Verin"
Rohingya hakları aktivisti ve "Özgür Rohingya Koalisyonu" nun kurucusu Nay San Lwin, uluslararası kuruluşların Rohingya toplumunun yaşadığı ağır sorunların çözümünde daha etkin bir rol oynaması gerektiğini vurguladı. Lwin, Rakhine Eyaleti’nde devam eden zorunlu göçlerin ardından yaklaşık 600 bin Rohingya’nın hayatta kaldığını, bunların da tahminlere göre geçen hafta 10 bin kadarının Bangladeş’e sığınmak zorunda kaldığını belirtti. “Uluslararası toplum bu sorunu çözmede tekrar başarısız olursa, vatanımızı kaybedeceğiz. Sorunun temelinde yatan en büyük sorun ise cezasızlık” ifadelerini kullandı.
Lwin, Rohingya toplumunun maruz kaldığı zulme dair uluslararası mahkemelerde mevcut davaların bulunmasına rağmen, bu davaların ilerlemesinin belirsiz olduğunu belirtti. Rohingya halkının kaderi için önemli bir adımın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde yapılacak bir müdahale ya da kurulacak uluslararası bir koalisyon olduğunu sözlerine ekledi. Lwin, uluslararası toplumun müdahale etmediği her an, Rohingya toplumunun daha da büyük bir şiddetle karşı karşıya kalacağını ifade etti.
İnsani Kriz Derinleşiyor
Myanmar ordusu ve Budist Arakan Ordusu’nun (Arakan Army) çatışmaları sebebiyle Arakan Müslümanlarının yaşadığı bölgelerde büyük bir insani kriz yaşandığını söyleyen Lwin, bu durumun kitlesel öldürmelere, insan hakları ihlallerine ve insani yardıma ulaşmanın zorlaşmasına yol açtığını dile getirdi. "Myanmar ordusu 2017’de 400 köyü yakmış, yüzlerce kadına cinsel saldırıda bulunmuş ve bebekleri bile öldürmüştü. Koşulların düzelmesi için ortada bir niyet yok" açıklamasında bulundu.
Bangladeş’in, Rohingyaların geri dönüş sürecine uluslararası toplumu ikna etmesi gerektiğini vurgulayan Lwin, "Eğer Bangladeş bunu başaramazsa, Rohingyalar bu zorlu koşullarda uzun süre kalmak zorunda kalacaklar" dedi. Şu anda geçim kaynakları olmayan ve çeşitli hastalıklarla mücadele eden Rohingyalar için insani yardımın altının çizilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Açlık ve hastalık nedeniyle birçok insan hayatını kaybediyor ve durum hayal edilemeyecek kadar kötü” ifadelerini kullandı.
Geçmişten Günüme: Soykırım İzleri
Rohingya soykırımının köklerinin 1978’de "Ejderha Kral Operasyonu" ile atıldığını anımsatan Lwin, bugünün de benzeri bir şiddete maruz kaldığını belirtti. "Uluslararası toplumun buradaki başarısızlığı, Rohingya halkının yaşadığı acıların arkasında. Eğer gerçekten umursasalardı, bunu durdurabilirlerdi" dedi.
Myatmar’daki 600 bin Rohingya’nın yaşam şartlarının ise kamplar ve açık hava hapishanesi gibi sınırlı alanlarda sürdürülmesinin, uluslararası toplumun duyarsızlığının bir başka örneği olduğunu belirtti. Son olarak, Bangladeş’te kurulan geçici hükümetin yeni bir politika geliştirirse, Rohingyalar için umut olabileceği mesajını verdi. “Rohingyalar, iletişim ve temel ihtiyaçlarda büyük zorluklar yaşıyor. Ancak, Bangladeş’teki yeni gelişmeler umut verici görünüyor” şeklinde konuştu.