Fitch Ratings, Türkiye’nin Kredi Notunu Yükseltti

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, 6 Eylül’de Türkiye’nin kredi notunu "B+"dan "BB-"ye yükseltti ve not görünümünü durağan olarak belirledi. Bu bağlamda, Fitch, "Türkiye: Politikanın Yeniden Dengelenmesi Sürecinde İlerleme ve Zorluklar" başlıklı bir webinar düzenledi.

Fitch’in Analisti Rafael Morales, Türkiye’nin kredi notundaki artışın arkasında dış kırılganlıkların ve finansman gereksinimlerinin azalmasının etkili olduğunu ifade etti. Ancak yüksek enflasyonun hâlâ Türkiye için önemli bir politika zorluğu teşkil ettiğini ve ekonominin yavaş bir seyir izlemeye başladığını belirtti. Morales, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkı para politikası uygulamasının sürmesini beklediklerini, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde ise politika faizinde bir indirime gidilebileceğini öngördüğünü açıkladı.

Ayrıca, Türkiye’nin ekonomi programının beklentilerin üzerinde sonuçlar doğurabileceği gibi, ekonomi politikalarında ters bir yönelimin ve sıkı duruşun erken bir gevşemesinin de risk oluşturduğunu söyledi. Ancak, ekonomi politikasına siyasi desteğin devam etmesini beklediklerini vurguladı.

Türkiye Ekonomisi %3.5 Büyüyecek

Morales, Türkiye ekonomisinin 2023 yılında %3,5 oranında büyümesini öngördüklerini, gelecek yıl içinse bu oranın %2,8 seviyesine düşeceğini kaydetti. Kredi notuna olumlu etki eden unsurlar arasında para politikasının yeniden güven inşası, dış finansman ihtiyacındaki azalma ve gerekli reformların uygulanması olduğunu ifade etti.

Düşük kamu borcu ve borç yapısındaki iyileşmenin de not artışında önemli bir rol oynadığını belirten Morales, olası bir erken politika gevşemesi, uluslararası rezervlerdeki hızlı düşüş ve rezerv bileşimindeki bozulmanın kredi notu üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekti.

Fitch Ratings Bankalar Direktörü Ahmet Emre Kılınç ise Türk bankalarının karlılık görünümünün yüksek fonlama maliyetleri, enflasyonist baskılar ve risk maliyetindeki artış nedeniyle zayıfladığını belirtti. Yılın ilk yarısında bankaların varlık kalitelerinde hafif bir zayıflama görüldüğünü ifade eden Kılınç, bankacılık sektörünün yabancı para likiditesinin kısa vadeli dış borçlarının büyük kısmını karşılamaya yeterli olduğunu düşündüklerini söyledi.

Kılınç, yatırımcı güveninin ve yabancı para cinsinden mevduatların istikrarının sektör açısından kritik öneme sahip olduğunu da sözlerine ekledi.

By admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir