NATO’nun Stratejik Sinyal Güvenliği ve Türkiye’nin OSINT Rolü
NATO, geçtiğimiz günlerde resmi Twitter hesabından, deniz altındaki stratejik iletişim kablolarının korunması için önemli çalışmalar yürüttüğünü duyurdu. İlk bakışta sıradan bir paylaşım gibi görünen bu açıklama, birkaç ay önce İngiltere tarafından yapılan ve NATO’nun sualtı iletişimine dair ‘çok gizli’ açıkların gün yüzüne çıkarıldığı bir araştırmayla birlikte ele alındığında, daha büyük bir anlam kazanıyor. Görünüşe göre, denizaltı iletişim hatlarına yönelik bir saldırı riski ve bunun sonucunda internet ve uluslararası iletişimde kesintiler yaşanabileceğine dair endişeler artmış durumda.
İngiltere’deki Şok Rapor
İngiltere hükümeti, Avrupa merkezli bir açık kaynak istihbaratı (OSINT) kuruluşundan ‘denizaltı internet altyapısı’ hakkında kapsamlı bir rapor hazırlamasını istedi. Sunulan rapor, İngiliz hükümetini şok eden bilgiler içeriyordu. Rapor, ‘en üst düzeyde gizli’ statüsünde bilgiler barındırırken, ilginç bir şekilde tüm bu veriler açık kaynaklardan derlenmişti. Bu durum, deniz altyapısının güvenliği konusunu, OSINT disiplininin önemini ve Türkiye’nin bu bağlamdaki rolünü merak etmeyi sağladı.
OSINT TURK’ün Üst Düzey Yöneticisi Cengiz Büyükuncu ile bu meseleyi derinlemesine ele alma fırsatını yakaladık.
Avrupa’nın Sınırlı Bağlantıları
Büyükuncu, sualtı iletişim kablolarına dair önemli istatistikler paylaşıyor. Dünya genelinde, okyanus tabanında 600’den fazla aktif sualtı internet kablosu bulunuyor ve bu hatların toplam uzunluğu 1,4 milyon kilometreyi aşıyor. Avrupa’nın ABD ile sadece 17 kablo ile bağlı olduğunu belirten Büyükuncu, bu durumun stratejik önemine vurgu yapıyor.
Dünya’nın büyük güçleri, özellikle ABD, AB, Rusya ve Çin, sualtı kablolarına yönelik sabotaj yeteneklerini artırmak için yoğun çalışmalar yürütüyor.
Sabotaj Kavramı ve Olası Tehditler
Rusya-Ukrayna savaşı, su altındaki stratejik hedeflere yönelik saldırıları gündeme getirdi. Büyükuncu’ya göre, mevcut durumda, kazayı sabotajdan ayırmak oldukça zorlaştı. Teknolojinin gelişimi, sualtı dronları ve insansız denizaltıların erişilebilirliği, durumu daha karmaşık hale getiriyor.
“Ülkelerin bu alanda kendini koruma yeteneği giderek daha kritik bir hal alıyor,” diyen Büyükuncu, Türkiye’nin bu alanda yatırım yapması ve bağımsız bir sualtı kablo tamir filosu oluşturmasının önemine dikkat çekti.
Türkiye’nin OSINT Kapasitesi
OSINT konusunun Türkiye’de ne ölçüde anlaşıldığı da önemli bir mesele. Büyükuncu, “OSINT ya bilinmiyor ya da yanlış biliniyor. Bilgi ve ilgi eksikliği, askeri alanda da sıkıntılara yol açıyor,” ifadelerini kullanıyor.
OSINT, açık kaynaklardan elde edilen verilerin analiz edilib çıkarımlarda bulunulmasıyla ilgilidir ancak tüm açık kaynakların istihbarat oluşturmadığını unutmamak gerekir.
Teknolojinin Etkisi ve Gelecek Perspektifi
2010’lu yılların başından itibaren OSINT’in önemi artmış durumda. Artık akıllı telefonlarla sağlanan bilgiler, istihbarat alanında önemli bir kaynak haline gelmiştir. Büyükuncu, “Akıllı cihazlar, sanıldığından daha fazla bilgi sağlıyor. Herkesin dikkatli olması gerekiyor,” uyarısında bulundu.
Türkiye’nin konuyla ilgili durumu değerlendirildiğinde, devletin gelişmelere hakim olduğunu açıklayan Büyükuncu, OSINT’in daha fazla bilinçlenmesi gerektiğini savunuyor.
Sonuç olarak, OSINT TURK, Türkiye’de bu alanda farkındalığı artırmak ve uluslararası standartlara ulaşmak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’nin, global bilgi ve iletişim altyapısında daha etkin bir rol oynaması için gerekli adımların atılması büyük önem taşıyor.