17 Ağustos 1999 Depremi: Bilinçlenme Sürecinin Başlangıcı ve Zorunlu Deprem Sigortası’nın Önemi
Türkiye, 17 Ağustos 1999’da yaşanan büyük depremin ardından, doğal afetlere karşı daha hazırlıklı olmanın şartlarını ortaya koyan bir bilinçlenme sürecine girdi. Bu zor deneyim, afet yönetimine yönelik önlemlerin hızla alınmasının gerekliliğini gözler önüne serdi ve 2000 yılında zorunlu deprem sigortası (ZDS) sistemi olan DASK’ın kurulmasına yol açtı.
DASK, toplumu deprem konusunda bilgilendirmeyi ve afet durumlarında finansal dayanıklılığı artırmayı hedefliyor. DASK, özellikle tam sigortalılık amacını güderek, Türk Reasürans’a devredilen teknik işleticilikten sonra, deprem süreçlerine bütüncül bir yaklaşım getirerek faaliyetlerini güçlendirmeye devam ediyor.
Ankara’da DASK Olağanüstü Yönetim Merkezi’nin açılması, ana veri merkezinin İstanbul’dan Ankara’ya taşınması ve modern teknolojik altyapının sağlanması gibi geliştirmeler, DASK’ın deprem riski yönetimindeki yeniliklerinden sadece birkaçı. DASK, sigorta bilincini artırmaya yönelik çabalarını kararlılıkla sürdürmekte ve bu kapsamda çeşitli projeler geliştirmektedir.
Sigortalılık Oranı ve Bölgesel Farklılıklar
DASK verilerine göre, Türkiye genelinde zorunlu deprem sigortası poliçesi sayısı 11,3 milyonu aşarken, sigortalılık oranı %57 seviyesine ulaştı. Marmara Bölgesi, %64 ile en yüksek sigortalılık oranına sahipken, onu %57 ile Ege Bölgesi takip ediyor. İç Anadolu’daki sigortalılık oranı %51, Doğu Anadolu %59, Akdeniz %54, Güneydoğu Anadolu %50 ve Karadeniz %45 civarında.
DASK, sağlanan finansal güvencenin tüm vatandaşlara ulaşmasını hedeflemekte ve bunun etkinliğinin artırılması adına önemli adımlar atmaktadır. Bu doğrultuda, ZDS teminatları ocak ayından bu yana uygulanan enflasyon korumasıyla otomatik olarak artırılmakta ve hasar tazminatları güncel bedel üzerinden hesaplanarak ödenmektedir.
DASK’ın Güçlü Ödeme Kapasitesi
DASK, deprem senaryolarını dikkate alarak sağlam bir finansal yapı oluşturmuştur. Ödeme gücü 25 milyar liradan 280 milyar liraya yükselirken, azami teminat tutarı da 640 bin liradan 1,5 milyon liraya çıkarılmıştır. DASK, devlet kaynaklarından bağımsız olarak, ZDS poliçesi sahiplerinin deprem kaynaklı hasarlarını karşılamak için bu kaynakları kullanmaktadır.
Yeni Gelişmelerle Finansal Güvence Artıyor
DASK, sigorta bilincini artırmak adına çeşitli projeler yürütmekte ve halkla iletişim kurmaya devam etmektedir. "DASK Tırı Yollarda Projesi" ile Türkiye genelinde gezerek vatandaşlarla buluşan DASK, deprem konusunda her türlü soruyu cevaplamaktadır. Ayrıca, DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarım Yarışması ve Kısa Film Yarışması gibi etkinlikler ile toplumsal farkındalığı artırmayı hedeflemektedir.
Yakın gelecekte, zorunlu deprem sigortasının genişletilmesi ile birlikte, DASK’ın sağladığı finansal güvencenin kapsamı önemli ölçüde artacaktır. Özellikle ZAS ile sel, taşkın, heyelan gibi doğal afetleri kapsayan güvence sunulması planlanmaktadır.
DASK, 17 Ağustos depreminin 25. yıl dönümünde, bu trajik olaydan çıkarılan dersleri unutmadan daha sağlam adımlarla geleceğe ilerleyeceğini ve güvenli bir gelecek için çalışmalarını sürdüreceğini taahhüt ediyor.